Euro bölgesindeki finansal disiplini garanti etmek için imzalanan istikrar ve büyüme anlaşmasının bir parçası olarak, ulusal gelirin % 3’üne kadar bir bütçe açığına ulaşmasına izin verildi.
Üye Devletlerin toplam kamu borcunun ulusal gelirin yüzde 60’ını aşmaması, belirlenen hedefler arasındadır.
Sınırlara saygı duyulmazsa, bütçe açığındaki büyüme olasılığı, yetkilileri ilk aşamada uyarı yoluyla uyarmaya yönlendirir. Ülkeler bir kale almazlarsa, cezalarla karşılaşırlar.
Avrupa’nın önde gelen ülkeleri bütçe kısıtlamalarının tüketici ihtiyaçlarını azalttığını düşünüyor.
Bu, borç ve Fransa’nın bütçe açığının tahminlerinde de gözlenmektedir.
İtalya aynı kötümser masada. Dev ekonomilerin tüketiminin hızlanma politikalarıyla Avrupa’nın olumlu sonuçları, yetkililerin reformundan kaynaklanan baskının gerekli olmadığını göstermektedir.
Ülkeler bütçe esnekliği istiyorlar doğru bir yol izliyor mu? Yoksa finansal disiplinde yumuşaklık aramakta zorluk çeken ülkeler mi? Yatırım yoluyla büyüme oranını artırmak için esneklik gerekli midir?
Maithreyi Seehaman ve Giovanni Magi’nin yorumlarının sunumuyla, gerçek ekonomi Euronews ekranlarında….