Ekrem usamamu’un, yolsuzluk soruşturmalarının IMM’sinin başkanından tutuklandı ve kovuldu. İş insanı Adem Soytekin soruşturmada tutuklandı, bu nedenle “odayı terk etmemek” şeklinde yargı kontrol önlemleriyle, pişmanlık ve tanıklık hükümlerinden yararlanarak serbest bırakıldı.
“Oyunculuk teklif edildi”
“Ekrem imamoglu güvenlidir”, muhtemelen Soytekin “Emin olmayacağım,” dedi. Öte yandan, hapishanedeyken, İmamoglu’dan birçok kez geldiğini söyledi, Soytekin kendisine notlardan birinde milletvekili olarak önerildiğini söyledi.
Yeni Şafak ile konuşan Adem Soytekin’in beyanları şunlardır:
“İmamoğlu ile tanıştığımda politikacı değildi”
Adem Soytekin kimdir? Ne yapıyor? Bize daha önce biraz hakkında bilgi verir misiniz?
1979’da Trabzon/Arakli’de doğdum. Ailem İstanbul’a taşındığında 3-4 yaşındaydım. Gençliğim Avcilar, Beylikdezü ve Esenyurt’ta geçti. Babam bir inşaat gazetecisiydi. Babamın inşasına giderdim. Ordudan sonra ailemin işlerini topladım, sonra kendi başıma piyasaya sürüldüm. Günal Okşana adında bir şirketin ortağı oldum. Binalar, Parco-garden’in eserleri yaptık. Eşim öldüğünde, 2010 yılında Asoy şirketimi kurdum. Ayrıca 2010 yılında nüfus sayımı yaklaşık 1.500 kişiydi. 2013 yılında, sözleşme sektörüne girerek yaşam projeleri yapmaya başladım.
Ekrem İsamoğlu ne zaman tanıştınız? İlk kez ne zaman iletişime geçtiniz?
2010-2011’de tanıştım. O anda politik değildi. Trabzonspor yöneticisi sırasında tanıştık. Aynı sektörde olduğumuzdan beri ticari ilişkiler başladı. Yaptıkları bir işte teklif istedim ve uygun bulduğumuzda birlikte çalışmaya başladık.
“Güvenliyim”
Gazeteciler için alçı ve haberlerin ekrem usamamu’nun inşası hakkında. Sıçırtıcı mı yoksa gazeteci mi yaptınız?
Aydınlatılması gereken bir sorun. Bir taahhüt şirketiniz var, hesabı kesin, sigortalınız var, çalışanınız var. Siz taşeronsasınız. Yaklaşık binalar yaptığınız için, bu toplumda bir gazeteci olarak tanımlanabilir. O zaman yaklaşık yapılar yapıyordum. Asla alçı yapmadım, ama onları inşaatta sıva olarak, demircilerin hepsi kardeşler. Benden sıva mesleğini küçümsemek benim için garip görünüyor.
İmamoğlu, Beylikdezü belediye başkanı sırasında bir şey mi istedi? Bir isteğiniz var mı?
Hiçbir şey istemedi. Yardımcı olduk çünkü seçim arkadaşımızdı. Aslında, başlangıçtaki belediyenin parası yoktu, bazı şeyler vardı. “Bunu yapmalıyız,” dedi; Gittik ve yaptık. Nuserry, Mukhtar, geçiş, bakım onarımı … “Fallo” dedi. Kar yoktu. Örneğin, bölgede okul kurmak isteyen şirketler bize hitap etti. Biz fiyat yapıyorduk, onlar karşılığında kısmen bizim karşılığında, kısmen kontrol ve kısmen para vardı.
Ekrem usamamlu’nun kasası mısınız? Üzerinde böyle suçlamalar var.
Çerçeve Beylikdezü’de başlatılmış gibi görünüyor. Örneğin, birisi bölgede bir okul yapar, bana para verir. O okulu inşa eden okul arasındaki ticari ilişkiyi bilmedikleri için, belediye okulu yaptı, bu adama para verdi. Yani bu adam para topluyor, para bu konuda toplanıyor ”. Emin olmayacağım. Şirketimin tüm kayıtları, kişisel hesapların kayıtları, her şey zaten incelenmiş olarak incelenmelidir.
“Gözaltındayken öğrendim”
Soruşturmanın İmamoglu ve ekibi tarafından kurulan “sistem” adı verilen bir yapı olduğu söyleniyor. Sistem nedir? Ne hedefliyorum?
“Sistemin” adını daha sonra duydum. Gözaltına alındıktan sonra. Böylece para muhtemelen bir yerde toplanır, oradan dağıtılır. Ayrıca oradan ödeme yapmamayı da öderler. Etkili bir pişmanlıktan yararlanan diğer arkadaşlarımın ifadelerinden çok şaşırdım. Burada gördüğünüzde, evet, gerçekten bir yüzme havuzu var, bir yerde toplanan bir para var. Bir sistem varsa, sadece para, evin sistemde olduğunu sanmıyorum.
Sistem sadece İsamoğlu’ya mı ait? Sistemin güvenli evleri var mı?
Bir sistem varsa, İmamoğlu olabilir. Bunun bir ayrım olduğunu sanmıyorum. Sistemin güvenli evleri olduğunu duydum.
İfadenizde, Ekrem usamoğlu’nun kara kutusu olarak adlandırılan Ertan Yılının, Viyana’da inşaat yaptığını söylediniz. Ekrem usamamlu’nun bu konuda bir eğitimi veya bağlantısı var mı?
Ertan Yullez’in Viyana’da 2 farklı yerde inşaat inşa ettiğini biliyorum. Ekrem usamamlu’nun bunu bilgi dışında yaptığını sanmıyorum. Yullisin ortağı olan Ekrem Bey, ailesiyle tanıştı. Eğer Yılız ailesiyle bir iş yapıyorsa, bunu Ekrem Bey’den yapamaz.
“Operasyonu Ocak ayında biliyorduk”
Yolsuzluk operasyonunu önceden biliyor muydunuz? Eğer biliyorsan, nereden öğrendin?
Ocak ayında biliyordum. Boyutun büyüklüğünü bilmiyordum, ama bir operasyonun yapılacağını ve Ocak ayında faaliyete geçecek isimler arasında olduğumu biliyordum. Bize şöyle dediler: “Bir operasyon olacak ve hepimiz gözaltına alınacağız”.
Bu bilgiler nereden geliyor? Operasyonla ilgili bilgileri kim verdi?
Bu konuşmayı birden fazla kişiyle yaptım. Mehmet’ten geldi. (Ekrem usamamu avukat esiri) veya hatta söylemedi. Mehmet Pehlivan’a “Bize bizim için bir operasyon olduğumuz söyleniyor,” dedi, “Evet, bilgimiz var. Gözaltı listesindesiniz” dedi.
– Operasyondan önce bir toplantı sürdürdüğünüz doğru mu? Toplantıda kimdi ve ne tartışıldı?
7 Mart 2025’te 11 yaşındaydı. Zeytinburnu Tapu’dan bir mesaj geldi ve ana savcı ofisi mallarımın varlıklarıma verildiğini yazdı. Sonra bir arama yaptım ve Mehmet Pehlivan dedim, duruma söyledim. “Haberlerimiz var, akşam Beylikdezü’de buluşacağız, diğerleri önlemlere geldi” dedi. Toplantı akşam gerçekleşti. Akşam ofise gittiğimde Fatih Keleş, Tuncay YiLmaz, Turan Taşirin Özer, İbrahim Bülbülü (Murat Gülibrahimoğlu’yu temsil ediyor) ve Hüsenin Köksal. Herkesin telefonları toplantının başlamasından önce bir araya geldi. Turan Taşının Özer zemini aldı, konvülsiyonlar bir operasyonun başlangıcıdır, bu da bir operasyon durumunda operasyona gidecek, bu da gözaltına alınması durumunda sağlanacak olan bildirim. Yurtdışına gitmek, bana dönmeme hitap etmek istiyorsan dışarı çıkıyorsun ve sana yurtdışına gidemeyeceğimi söyledim. Mehmet Pehlivan bana şöyle dedi: “Edne’den çıkaracağız, nakit paradan çıkacağız” dedi. Devletime, mülküme, mülküme, aileme karşı bir suç işlemedim, burada bir suçum olsa bile, cezamı burada alacağım, yurtdışına gitmeyeceğimi söyledim.
“İmamoglu’nun avukatları buluşmak istedi”
– Hapishanede tehdit edildiniz mi? Bahsetmemek için bir uyarı aldınız mı?
Personelim tutuklandıktan sonra, etkili bir şekilde pişman olmaya karar verdim. Süreçte uyarıldım. Bir zamanlar, bir erkek ve diğer kadın 2 avukat tanımıyordu. Erkek avukat şöyle dedi: “Devlet bana gönderdi. Devletimiz burada olmanızı istemiyor. Konuşma, konu kısa sürede çözülecek” dedi. “Eğer devlet burada olmamı istemiyorsa, o zaman neden, neden burada tutuyor?” Soruyu da ana savcıya gönderdim. Başka bir anda, avukatın hanımı geldi ve şöyle dedi: UZ, etkili bir pişmanlıktan yararlandığını biliyoruz. “Şok oldum. Dedim ki:” Üzgünüm adına ne yapıyorsun? “Tolga Gül onun bir avukat olduğunu söyledi. Tolga Gül’i bilmediğimi söyledim.” Bize 80 milyon lira vereceksin, “dedi. Kim tehdit ediyorsun? Bana adını söyleyebilir misin?” Bana verdi, bana dedi ki: “Benim adımın önemli değil, sen mahkumsun. Benim adım ya da başka bir şey söylemiyorum. Benim adım önemli değil. Bu yüzden infazı aradım ve ona bayanı tanımadığımı ve kaldırılmasını istediğimi söyledim. Çünkü hapse girdiğinde bir isim verdi.
– Ekrem usamamlu sizinle iletişime geçti mi? Sana pusula gönderdin mi? Notlar ve pusulalarda ne yazıldı?
Etkili bir pişmanlıktan faydalandığım basına yansıtıldıktan sonra, Ekrem Bey’in avukatı geldi ve bir not iletti. Bundan sonra sözlü olarak geri döndü. İkinci notta Ekrem Bey, “Kızgın değilim, kırıldım. Açıklamayı bekliyorum.” Dedi. Başka bir ziyaret sırasında, sistemin avukatları şunları söyledi: IZ en kötü durumda yardımcı olacaksınız. Bunu garanti ediyoruz. “Bu süreçte avukatlarla görüşmeyi bıraktım. Sistemin avukatlarını kabul etmediğim için şimdi avukatım aracılığıyla not gönderiyorlardı.
“Adam’ın adını verdiğini söylediler”
– Mehmet Pehlivan, tanıklık eden yüklenicilerle sizin hakkında konuşmanızı önerdi mi?
Soruda kim vermeliyiz Bazı Beylikdezü müteahhitleri neden Ekrem Bey’den korkuyor? sordular. Mehmet Pehlivan’ın “Adem’in adını verelim” dedi. Metin Gül, tanıklık ettikten sonra Pehlivan’ı aradı ve dedi ki: “Dediğin gibi yaptım, Ekrem’e dokunmadım, Adam’a yüklendim”. Bunun sağlam bir kaydı olduğu söyleniyor, ancak dinlemedim.
– Murat Ongun Beşiktas Belediye Başkanı için aday olmak mı istedi? Neden yapamadı?
O zaman, Murat Ongun Beşiktaş Belediye Başkanı’nı istedi. Sanırım Reza Akpolat’ın güçlü olduğunu hayal edemediler, bu yüzden böyle bir isteği olduğunu duydum.
– Bildirgenizde belirtilen belgeleri savcıya teslim ettiniz mi? Kaç belge verdin?
Tüm ifadelerim belgelerle sabitleniyor. Tüm belgeler ana savcıya atandı. Saymadım, ama 200’den fazla belge verdim. Beyannamda söylediğim her şeyin belgelerini teslim ettim.